Sneaker tarihini baştan yazan model desek aklınıza ne gelirdi? 1988’de piyasaya sürülen öyle bir model var ki bu model, Nike’ı çöküşten kurtarırken aynı zamanda sneaker tarihinde yeni bir sayfa açıyordu. Nike’ın pazarlama stratejisinin başlangıcını da oluşturacak olan bu model, iPhone’un telefon piyasasında oluşturduğu etkinin bir benzerini sneakerler üzerinde oluşturacaktı. Tam dört defa piyasaya sürülen bu modelle neler giyilebileceği ile ilgili web siteleri açıldı, tüm ünlüler bu modelle görüntülendi. Muhtemelen şu an bunun bir sneakerdan fazlası olduğunu düşünmeye başladınız. Peki yıllardır burnunuzun dibinde olan bu model ne miydi, Air Jordan 3 Black Cement. Evet, bu yalnızca bir sneakerdı ve bu snekaer geleceğin ticaret dünyasında sıra dışı etkiler bırakacaktı.

AJ3 Black Cement

Jordan 3 Black Cement, en son 2018 yılında 200 dolarlık fiyat etiketiyle piyasaya sürüldüğünde dünya çapında saniyeler içinde tükendi. Hatta insanlar, satışa çıkmasına günler kala sneaker mağazalarının önünde kamp kurdular. Çıkışından sadece dakikalar sonra ise binlerce çift internette 2-3 katı fiyatına satışa çıkarıldı. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala satışta olan binlerce çift var. Ama asıl olay bunun her hafta yeniden gerçekleşmesi. Her hafta 2 ya da 3 yeni model piyasaya sürülüyor ve her birinin Jordan 3 Black Cement’inki gibi güçlü ve etkileyici bir hikayesi var.

nike 250000

İşte burada karşımıza markalar için önemli bir kitle haline gelecek sneakerheadler, ayakkabı koleksiyoncuları, çıkmaya başladı. Çünkü başka kim Geleceğe Dönüş ayakkabılarının bir çiftini 25.000$’a satın alır ki? Evet, 25.000 dolar. Bunun anormal bir durum olduğu aşikâr, ama ikinci el sneaker pazarında kesinlikle değil. Oluşması 30 yılı bulan bu pazar, sneakerları birazcık fazla seven birkaç insanın gizli bir kültürü olarak başladı.

Şu anda bağımlılık diyebileceğimiz seviyede sneaker tutkunluğu var. Artık insanların binlerce ayakkabıdan oluşan koleksiyonları mevcut. 2020’e geldiğimizde pazar, milyonlarca sneakerın satıldığı milyarlarca dolarlık hacme sahip bir yer haline geldi. İnsanlar çocukluklarında sahip olmayı hayal ettikleri modelleri satın alarak bunu bir tutku haline getirdiler.

Sneaker Collection.001

Bu pazarının ekonomik kısmına biraz daha eğilecek olursak karşımıza çıkan verinin büyüklüğü muazzam bir seviyede olacak. stockX platformu üzerinde her gün binlerce işlem yapılıyor ve gerçek zamanlı olarak sneakerlara fiyat analizi sağlanıyor. Gelinen seviye öyle bir noktadaki dünyanın önde gelen yatırım bankaları, ikinci el satış verilerini perakende ayakkabı sektörü analizinde kullanıyor. Dahası sneakerheadler artık kendi sneaker portföylerini oluşturabiliyorlar. Sneakerheadler koleksiyon değerlerini izleyebiliyor, kıyaslayabiliyor ve ürün bazında ayakkabılarının kar/zarar durumunu görebiliyorlar.

İnternette olduğu kadar sokaklarda da büyüyen ve kontrol edilmeyen muazzam derecede bir sneaker alışverişi mevcut. Hatta bu pazar öyle bir seviyeye gelmiş durumdaki karşımıza değişik bir kıyaslama da çıkıyor: Bu ayakkabılar birer hisse senedi mi yoksa uyuşturucu mu? Satıcılar bu işe o denli tutkuyla bağlı ki kimi zaman dışarıdan uyuşturucu satıcısı olarak anlaşılıyorlar.

stockX’in sağladığı verilerle yapılan ticaret artık karşımıza farklı bir senaryo çıkarmaya başladı. Birçok insan için sneakerlar; yasal, ulaşılabilir ve demokratikleştirilmiş bir yatırım fırsatı ama öte yandan burası denetlenmeyen bir borsa. İnsanların sneakerlar için birbirini öldürdüğü hikayelerin size tanıdık gelme sebebi bu. Bu trajik durum kesinlikle yaşanıyor olsa da medyanın sizi inandırdığı kadar yaygın değil. Aslına bakarsanız bu, çok daha büyük ve iyi bir hikayenin ufak bir kısmı.

Spor ayakkabılarının hem borsaya hem de yasadışı uyuşturucu ticaretine benzer yanları var ama bunların belki de en önemlisi merkezi bir aktörün varlığı. Birisi kuralları koyuyor. Spor ayakkabıları söz konusu ise bu birisi Nike oluyor. Sayılarla bunu destekleyecek olursak Nike, Jordan markası da dahil olmak üzere ikinci el pazarında satılan tüm ayakkabıların %90’dan fazlasını oluşturuyor. Gerçek bir hakimiyet. Satıcıların kar oranının yaklaşık %30 oranında olduğunu düşünecek olursak bireysel satıcıların Nike’ın en yakın rakiplerinin neredeyse iki katı kadar kâr ettiklerini söyleyebiliriz. Bu nasıl mı mümkün olabilir? Aslında gerçekten sadece arz.

stockx resim.001

Sneaker pazarı yalnızca arz-talep üzerine kurulu, ama Nike’ın bu arzı kullanım şekli yani sınırlı sayıda üretilen ayakkabılar ve bunların dağıtımını kendi yararına kullanması çok başarılı. İnsanlar, Nike ve sınırlı sayıda olduğu sürece alırız diye şaka yapıyorlar. Bu ayakkabılar 25.000$’a satılıyor, çünkü çok az sayıda var. Herhangi bir pazardan hiçbir farkı yok; tek fark, bunun bir pazar bile olmayışı. Nike bu suni yapıyı daha fazla ayakkabı satmak için oluşturdu. Bu süreçte biz de dâhil yüz binlerce insana hayat boyu sürecek tutkular kazandırdı.

Sira.001

Nike ikinci el satış pazarını yok etmek isterse bunu yarın yapabilir, yapması gereken tek şey daha fazla sneaker üretmek olacak. Ama ne biz bunu yapmalarını isteriz ne de bu onların çıkarına olur. Çünkü her isteyene bir iPhone satacak olan Apple’ın aksine, Nike yalnızca 200 dolarlık spor ayakkabılar satarak para kazanmıyor. Bu ayakkabıların dışında milyonlarca insana 60 dolarlık milyonlarca ayakkabı satıyorlar. Bu işin pazarlamasını, reklamını, halkla ilişkilerini ve marka değerini oluşturan ve Nike’ın milyonlarca 60$’lık ayakkabı satmasını sağlayanlar ise sneakerheadler.

Pazarlama. Daha önce eşi benzeri görülmemiş, hiçbir ders kitabında yazmayan bir pazarlama. Nike yıllardır abartılı reklamlarla bu suni piyasayı muazzam bir seviyeye getirmiş durumda. İki yılda bir haberlerde gördüğünüz o çılgın iPhone kuyrukları var ya? Nike kuyrukları 104 kat daha sık oluyor. Yani kuralları Nike belirliyor. Bunu arz ve dağıtımı kontrol ederek yapıyor.

instagram.001

Ama bir çift perakende satış ağından çıktığında artık Vahşi Doğa’da. Bu büyüklükte yasal ve denetimsiz çok az pazar var, eğer varsa. Yani Nike kesinlikle borsa değil, aslına bakarsanız merkezi bir borsa yok. Mobil marketler, aracı mağazalar ve aktif fiziki mağazalar, sneaker fuarları, ikinci el siteleri, Facebook, Instagram ve Twitter… Kısacası sneaker tutkunlarının iletişime geçtiği her yerde ayakkabı alınıp satılıyor.

Ama bu verimli piyasa, şeffaflık ve dahası bazen orijinalliğin bile olmaması demek. Hisselerin böyle alındığını hayal edebiliyor musunuz? Ya Apple hissesi almanın yolu çevrimiçi ve çevrimdışı 100’den fazla yeri aramak olsaydı, buna sokakta yürürken üzerinde biraz Apple hissesi bulunan birine rastlamayı umut etmek de dahil. Kimin en iyi fiyatı verdiğini bilmeden, hatta baktığınız hissenin gerçekliğinden emin olmadan. Bu büyük olasılıkla “Nasıl yani ya?” demenize sebep olacaktır.

Tabii ki hisseleri böyle satın almıyoruz. Peki ya spor ayakkabılarını da böyle satın almak zorunda olmasak? Ya tam tersi doğruysa ve tam olarak hisseleri aldığımız şekilde spor ayakkabısı alabilseydik? Peki ya bu yalnızca sneaker değil de saat, çanta, kadın ayakkabısı, herhangi bir koleksiyon, sezon veya indirim ürününe benzer herhangi bir ürün olsaydı? Ya ticaret için bir borsa olsaydı? Eşyaların borsası. Sadece çok daha eğitimli ve verimli şekilde satın alma yapmakla kalmayıp aynı zamanda borsadaki tüm karmaşık finansal işlemleri yapabilecektiniz. Bono, opsiyonlar ve vadeli işlemler vs. Belki de eşyaların borsasına yatırım yapmak istersiniz.

İşte tam da bu yüzden snekaerlar hakkında konuşuyoruz. sutore olarak bu duygularla yola çıkıyoruz ve dünyada bu denli büyük seviyedeki bir oluşumu Türkiye’de de erişilebilir hale getirmek istiyoruz. Yüksek gümrük vergileri, yurt dışından haftalarca sonra gelen kargolar, Türkiye’den stocX gibi birçok mecrada satıcı olamama, piyasadaki ciddi güvensizlik ve belirsizlik… Sneakerhead olmanın Türkiye’de daha erişilebilir ve kolay olması için elimizden gelen her şeyi yapıyor olacağız. Biz de sizlerden biriyiz ve işte tam da bu yüzden böyle bir oluşumu Türkiye’de ilk defa başlatan taraf oluyoruz ve bu büyük yolculuğa sizleri de davet ediyoruz.

Deneyiminizi ve hizmetlerimizi daha iyi hale getirmek için çerezler kullanıyoruz. Platformu kullanmaya devam etmenizden bunların kullanımını kabul ettiğinizi anlıyoruz. Daha Fazla Bilgi